27 Eylül 2009 Pazar

hikaye

…Bu bir mektup…hiçbir şeyi anlatmak için…okunmamak için biraz,biraz defter arası duraklamak için…deniz ve felluka için,kimse için..bir mektup bu,sadece kendisi için…

…Her mevsim kendi tedirginliğiyle başlar yaşlanmaya,büyür sonra..büyür..büyür..sokaklarını büyütür evinde,apartmanlarını,ağaçlarını,komşularını büyütür,acıtır,sever sonra,günlerini büyütür,çoğalttıkça büyüttüklerini,ufalır,çocuk kalır ikliminin kenarında…

…Aslında eksik bir metindir yeni yıl kutlamaları, parklar, şehirler, kar yağmayan düzlükler,hepsi huzursuzluktur,baka kalmaktır uzun uzun,mevsim kendini büyütür aslında ufalırken elleri…

Bu bir defter…kimsenin hikayesini yazmak için…iz..için,kedi için,nefes alabilmek için…

…Her uyanmak kendi şaşkınlığıyla susturur günü,ya geçip gider,ya da öylece kalır hayatının ortasında…uyur,uyanır,sonra tekrar şaşırır,yolculuklar,mektuplar,diş fırçaları,saklanan aynalar,yarım yazılmış defterler,uzun kahvaltı düşleri,vanilyalı kahveler...her kedi kendi şaşkınlığıyla uyandırır günü…derin bir iz kalır beklemekten geriye…geçmez,geçiremez gecelerini…özlemek zamansızlaşır,ilk defa bunca yükü bohçalar bir şaşkın kitaplarını koyacak bir ev bulamazken,özlemek sess(iz)liktir kar pusuda beklerken…

m.s.d

Hiç yorum yok: