*Yaşıyorum içim çölmüş
Yaşıyorum içim gölmüş.
Siz, diye duyulan kelimeler
Hepsi cümlecikleri ”MİN” beslemesi
Ne kadar çıkarsan o kadar inersin derse bi kaya
O zaman dalıp görmediğin bir göl için
Sivrisinekleri cızırtı olarak duyduğun bu ses
Anlaşılmaz bir şey oluveriyor
Kurgularının arasındaki contaları tek tek yiyip
Takma diş olarak taktığında ağzına kendi hayat iskeletini
Kelimelerin hepsi sürüklenip durduğun bir göl dibi
Şaşkınlıkla kaldığında önünü gördüğünde
Hep aynı dalga hareketi ile hareketlenen göl dibi
Nefesini tuttukça minik bir balığın pat diye bozduğu bu hareketli göl dibi
Sanki yepyeni bir şey gibi
Aslında unuttuğun bir şeyi hatırlamak gibi
Ama hatırlatan balığın hareketini takip edip kaybolduğunda
Kendini toprak arasından
Belki asfaltların üzerinden geçen solungaçlı bir yalan olarak
Süzüldüğünde yıkılan kayaların minik gözeneklerinden
Sızdığın şeyin deniz
Hem de dalgaların devamlı onardığı bir deniz dibi çizgisi olduğunu
Ve nefesin bittiği yerin ufuk çizgisi olduğu
Hem de hep olmaya deva olduğu
Devanın kanatlı bir balıktan farksız olup atması gibi
Kendini denizin içine
Atan bir kayanın un-ufak olması ölmesi
Dalgaların bir yıkıp yapması
Sürüklenmesi
Cam kenarından gördüklerim giderken...
Kendi kendime gördüğüm cam silüetinden...
*eda acara(bi’şey)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder