5 Eylül 2009 Cumartesi

soğuk…

Mevsimle alakası kalmamış günün.yazmak susmaktan farklı değil gibi geliyor böyle zamanlarda..tutarsızlığını hissettiğim bütün yol ayrımlarını seslere bölüyorum.Uygunsuz bir hikayenin ortasındayım,kahve ile şehir arasında biryerlerde…Yaz başında sesi tutulmuş meydanlar geziyorum,insanlar meydansız kalıyorlar kendisi olamayan şehirlerde…Birileri sürekli sorular soruyor,susmakla yürümek arasında sıkışıp kalıyorum,yüzümdeki karışıklık hiçbir bilmeceye cevap olamıyor böyle günlerde…Kendimi bir anlaşmazlık yüzünden terkediyorum…

yol…

İki şeyi düşünüyorum.bütün şey leri iki şey le türetiyorum sonra…olduğum şey olacağımı sandığım şey i sobeliyor,yol(cu)luklarım ben i bulandırıyor böyle zamanlarda…Aklımı bir taşıta yüklüyorum bir cisimleştirme çabasıyla ,kimi en çok seviyorsam onun yanında kalıyor sıcaklığım,aklımı resmedecek bir tual bulamıyorum…Uzakları ve yakınları anlatıyorum çocuklara,şarkıları ve tarih yazıcıları,yollar uzun sürüyor,gitmeyi kalmaktan çıkardığımda geriye bütün bir hikaye kalmıyor…kendimi sabırsızlığım yüzünden terkediyorum…

kitap

çantalar dolusu kitap boşaltıyorum denize rüyalarımda,bir doldurma yol,bir nefes aralığı yaratabilmek için,asma katlar çıkıyorum tedirgin uyku(suz)luklarıma,benim olmayan nöbet ler geçiyorum yaz tutulmalarında…Tuttuğum şarkıları kimseler ezbere bilmiyor.Yüzüm diyorum,ellerim acıyor,bağırmakla boğuşmak arasında kararsız kalıyorum,kedi ikinci intiharına hazırlanıyor…Geç alınmış bir haber sonrasına ilikliyorum mevsimi,içim yaz oluyor saçlarım alkol ağırlığı…kendimi kalabalığım yüzünden terkediyorum…

masal

saat gecenin geç i…anahtarlarımı çıkarmaya üşenip arsızlığımla açıyorum kapıyı…tanıdık bir ses,ufacık bir ipucu arıyorum salonda,cinayetime sebep bulamıyorum eski bir film afişinden başka,öylece çöküveriyorum kanepeye,kedi bir bardak votka daha getiriyor…bu sefer diyor yalnız benim için iç,sonra çöküveriyor çocukluğumun üzerine…uyumaya yakın annemi anımsıyorum…hep son haliyle geliyor gözümün önüne,bulanık,tanıdık,gözlerimi siliyorum,susuyor,aynı yeşillikte uzatıyorum yüzümü dizlerine…yaşlanmakla yıpranmak arasında şaşırıyorum…anlattığı masalları düşünüyorum,geceleri uyanıp nefesini dinlemelerimi,sahipsizliğimi kabullenmelerimi soruyorum,gözlerimi silecek bir bahanem kalmıyor…annemi düşkünlüğüm yüzünden terkediyorum…

kedi

arsız bir varolma alışkanlığıyım,tek hecelik isimler türetiyorum gece yarılarıma…gecelerimi sevmiyorlar,başka adamları arıyorlar telefonlarıma,susuyorum.içtiğim ilk sigarayı arıyorum,telesekreter çıkıyor,doğumumdan kalan lekeleri soruyorum arkadaşlara ’yüzün’ diyorlar,doğduğun gün yanındaydı…susuyorum…kedi bir bardak votka daha getiriyor…kediyi bir suskunluk yüzünden terkediyorum…

Hiç yorum yok: