18 Aralık 2010 Cumartesi

aralık

bu yazı bir özür de içerebilirdi, kış ağır geçmiyorsa da birileri soğuğu paraya çevirebilirdi.

sokak isimlerini ezberlediğimi anladığında o sokak başıma yıkılsın diye geçirmişsin içinden, açık unutulan bir dilek kapısı gibi bütün soğuğunu üzerime sürüverdi işte Aralık...

ah benim şekilsiz mevsimlerim, geç kalmışlığım her buluşmaya, özensiz seslerim, bozulmuş kendi lerim, hepinizi öpesim geliyor böyle hasta haftasonlarında.

ağzımın içinde acı bir tat, kimseye anlatılmayacak sırlarım var gibi yapasım geliyor, dargın mıyız yoksa?

baharı bekleyen bir kaç kumrunun ne suçu olabilirdi ki? dargın mıydık yoksa?



msd/ankara

Hiç yorum yok: