2 Temmuz 2010 Cuma

yastık

Çok erken kalkılmış bir sabaha pişman uyanıyorum, gece de çok güzel değilmiş zaten, uykusuz kalınca anlıyorum. kime verdiğimi unuttuğum sözlerimin tamamını bozdurup mevsimle pazarlığa oturduğumu sandığım günlerde balkon kaç kediyi feda ediyor bilemezsin suskunluklarına… akrabalar ve çocuklar susuyorlar, haberlerde kimseyi tanımıyorum, bırakıyorum yazmalarımı ve kalkmalarımı, içim yaz oluyor sesim güney, biz sus oluyoruz balkon kedi, yaz öylece geçip gidiyor…

İleti…

Yazmayı da susmayı da bırakmak geçiyor içimden, kimi döveceğimi bilemiyorum, çay ya da deniz inan fark etmiyor, bu şarkıyı kim yazdıysa ellerine sağlık deyip bir bardak daha içiyorum balkonda, sonrası karanlık, sokak söndürüyor ışıkları, korkudan ne yapacağımı şaşırıyorum… her sayfaya son diye başlıyorum, her deftere kendim diye, yazsam olmuyor sussam olmuyor, kimi içeceğimi şaşırıyorum, yaz öylece geçip gidiyor balkonun önünden…

...

kötü söylenmiş bir şarkı, hakkını alamamış bir gece gibiyim şehrin arkasında, neydi içimi bu kadar ezen, kime nasıl anlatamadım en fiyakalı hikayemi bilemiyorum… sözlerin içimden geçiyor, mevsim de şehir de beklemiyor beni, sen şehirler dolusu uzaklaşıyorsun, nerenden tutunacağımı bilemiyorum.. gittiğin yerlerde defter arasıyım, söylediğin gecelerde silik bir şeyler, sustuğun duraklarda ağız dolusu suskunluğum biraz da…neresinden bakarsan bak boş bir defterim, adı kendisinden güzel bir mevsim geçip gidiyor odanın önünden, görmüyorsun.. sokak, kedi ve ben dönüşünü bekliyoruz, yazdığımız kağıtlar elimizde, hepimiz günü hikayeliyoruz gelişine, döndüğünde hiç bir şeyi kaçırma diye….

2 yorum:

öykü dedi ki...

Bır yazı yazılıp ta ıcınde kedı olmazsa


eksıktır benım gozumde
:) onun ıcındır kı yazılarını cok sevıyorum


Şaka şaka:)

gercekten guzel yazıyorsun
sıır tadında

selçuk dedi ki...

öykü,
:)