27 Ekim 2010 Çarşamba

herşeyi anlamıyor olman tuhaf değil, kaçınılmaz olan budur zaten demişti, kimse o tarafa bakmıyordu. Aslında büyüttüğümüz gibi değil. Yaşanan anlar, güzel ve kötü hissettirenler, geçmiş, gelecek, şimdiki ve geniş zamanlarının hepsi dahil buna. bütün bu gerçeklik sadece hafızadan ibaret, milyarlarca insanın başlangıçtan beri hatırladıklarından,ölmesi imkansız olan,dünyadaki en yaşlı şeyden ibaret, hafızan... yani o kadar tuhaf değil, büyük ölçüde anlaşılabilir olmalı.iki ile iki toplandığınında dört etmeyebilir, genelde eder ama bazen etmez işte... yanlış mıyım diye devam etti.

olasılığın ne olduğunu önceden biliyordum, olası birşeydi, olması normal olan birçok şey vardı, yani herhangi birşeyin olması garip değildi.


saçında sürekli gözüme takılan ama hala tanımlayamadığım ve ortaya çıkaramadığım bir durum vardı, bir oran farklılığı, bir kontrast bozukluğu, yani odaklanmamı engelleyen birşey vardı saçında.

konuşmak istemiyordum, aklım sürekli saçındaki bilmeceye kayıyordu, en olmadık, en uzun zamandır hatırlanmayan, en hiç düşünmediğim şeyler aklımdan geçiyordu. konuşmak istemiyordum.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

ben iki ile ikiyi topladığımda sonucun 5 çıkabilme olasılığını seviyorum

ya da hafızamı bir gün kaybedebilme olasılığını...

Adsız dedi ki...

şey ayrı

¿NrN? dedi ki...

gel artık.. bu sessizlik bpğacak beni..

Elif Gizem dedi ki...

Bir saçtaki bilmece... Çok hoş tanımlama...