4 Kasım 2010 Perşembe

bu tarafından düşünmemiştim,
paltolar dolaplardan çıkartılıp vestiyerlere asıldılar diye kış gelmiş sayılmaz, ya da bir mevsim değişikliği herzaman bir değişime işaret olmaya bilir.

huzurlu bir köşesini arıyorum evin, mutfak olmadığı kesin, yatak odam bir bakıma ama koridor kesinlikle huzurlu. canlılar arasındaki en huzurlu şey ise zarife, bu hepsinden daha tuhaf aslında.

içimdeki mecburiyet duygusu olmasa evden çıkmak istemezdim.

not almayı bıraktım, kendime mail atma deliliğinden de kurtulmaya çalışıyorum.

soğuk sevilecek birşey değil, yıllardır soğuğu sevmek için bir neden bulamadım. bu kışta bulamayacağım.

Rahibe Teressa' yı tanımıyorum.

asla gerçek bir spor sever olamadım. bu kışta olmayacağım.

en sevdiğim bir rengin de olduğunu sanmıyorum. hiç o kadar benimsememişim renkleri.

6 yorum:

Unknown dedi ki...

renkler konusunda seni kınıyorum, bu köşeden gayet maviyi seviyormuş gibi görünüyorsun...:)

selçuk dedi ki...

bugün senin için notlar tutmaya başlamıştım.

Unknown dedi ki...

ben de başlıyım mı o zaman ne dersin sonra değişiriz ama başka kimseyle paylaşmak yok şimdilik...
postan hala gelmedi ayrıca hatırlatıyım dedim

Pınar dedi ki...

Dediklerinizin hepsini onaylıyorum.:)

selçuk dedi ki...

kimseyle paylaşmayız... yaz sen yine... çok uzaktasın, postalamadım daha, sardunyayı ve kediyi yazıyorum sana, sevdiğimiz o kafe kapandı, yani son bir bardağın peşine başka yerde düşeceğiz geldiğinde. dün kuğuludan geçerken seni yine andım.

ne diyeyim, aklımdasın hep ...seni özledim.

Adsız dedi ki...

en huzurlusu olasun yamacında...,
boşver mecburiyetleri..kaldır,sakla çekmecene...

en sevdiğin rengi sorgulayandadır asıl kabahat...en doğrusudur senin bildiğin,senin yaşadığın...