5 Kasım 2010 Cuma

devam...

Yoksulluk

Bu gece tanrıdan bahsetme bana, kimsenin gıyabında konuşmayalım, günah diyorlar. Pencereler kapalı, yazı kışa sürmüş şehir, kimsesiz su birikintilerinde aramaya devam mı etmeliydim cebimden düşürdüğüm seslerimi? Yazdığım mektupları kendime yolluyorum, akılsız ve soluksuz geçip gidiyor günler. Caddeler ve insanlar bizi özlüyorlar mı gerçekten, bu şehir o sevdiğimiz adamların şehri mi hala? Meyhanelerinde ağladığımız kaç gecemiz varsa vazgeçtim. Şehri ıhlamurlar yüzünden terk ediyorum…

Sefer

Bir gece daha kalalım, belki söyleyecek bir şeyleri kalmıştır ağustosun… bildiğimiz şarkıları mırıldanalım, kediler ve parklar geçsin kitaplarımızın sayfalarından, hiçbir kimse benim kadar yazmamıştır parkları, hiçbir kimse bu kadar saymamıştır yollarını bu şehrin, öyleyse tek bir gece daha kalalım, mutlaka gösterecek bir şeyi daha kalmıştır ağustosun… sokağı bir anlaşmazlık yüzünden terk ediyorum…

Tarife

Yaklaş, konuşmak istemediğim şeyler var seninle… yaklaş ki aklım karışsın, konuşamayayım… eskiciler ve başka ülke pulları… zarflar burada da mektuplarımı ne yapmışsın? Yaklaş ki sormayayım. Bir hesaplaşma, bir iç kırgınlığıdır gözümden savrulan, kendi elimi daldırıp kaburgamdan içeri bahsettiğin tanrının seni yaptığı parçayı söküp atıyorum ben den. Şimdi başka bir tutsaklık bulmalısın savurganlığına… seni bir özür yüzünden terk ediyorum…

Yol

Uyandığımı varsayarak koyu bir kahve söylüyorum kendime, kediler ve ölüler bilmediğim bir oyuna tutuşuyorlar tekkemin bahçesinde. Şeyhim adi bir suçluymuş meğer, ne kuralı kalmış bu mezhebin ne elle tutulur bir öğüdü. tanrını bir güvensizlik yüzünden terk ediyorum…

Tabla

Beni bul… bıraktığım mektupları seyyarcı çocuklara ver, sakız falları gibi sarsınlar simitlerini, şehrin bütün çöp kutularına dağılayım gece olduğunda. Kendimi bir mektup yüzünden terk ediyorum…

msd

4 yorum:

öykü dedi ki...

gunaydın hafıf sisli
guzel bı Istanbul sabahından

uçuşuk dedi ki...

"uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum"

Adsız dedi ki...

Pencereleri aç!!
Akılsız ve soluksuz günleri dinleyelim birlikte...
Seslerin bende saklıydı ki!!Hiç arama cebinden düşürdüğünü sandığın kimsesiz su birikintilerinde...

Bir gece dediğin nedir ki?
En güzel ağustoslar isterim içinde kedilerin,mırıldanacak şarkıların olduğu..Bize söyleyecek ve yaşatacak sırlarının olduğu..

Başka şehrin yollarını sayalım artık...Parkları senin olsun,meyhaneleri benim... Ya da hepsi ikimizin!!

Yaklaşalım...Konuşma istemediğin şeyleri;ama yine de konuş...
Aklının karmaşıklığını senden alayım,kendime katayım...
Hem parçalarımın hepsi sende kalsın,ne yaparsın onlarsız?

Uyandın!!
Bak yanımdasın nicedir...
Koyu kahveni hazırladım...Sevdiğin gibi;en ılığından...

Seni buldum!!
Ama ne mektuplarda,ne seyyarcı çocukta,ne de şehrin çöp kutularında...
Terkedişlerden çok uzaklardasın...

Ve evet adsız kalmamalıyım dediğin gibi!!
Uzun zamandır kalmadığım gibi...

Hande

Sakar Serçe dedi ki...

Çok güzeldi.Tebrikler.