23 Ağustos 2010 Pazartesi

Turgut Uyar a...

Sana bir hikaye anlatayım ama önce avuçlarını göster bana…

Issız bir kalabalıktır hatıralarım, sırf sen nasiplenemeyesin diye sağdan soldan çaldıklarımla duvar çatlaklarıma yamanmış günlükler ve sabah kahveleri, bin yıldır aynı sandalyede oturan şehir kaçkınları, okula geç kalmış bir çocuk korkaklığıdır işte, sınıfa girse bir türlü girmese başka türlü.

Önce avuçların…

Onları bir teminat, bir peşin ödemek gibi aç önümde, bileyim ki avuçların boş.
Çizgilerinden bir yaşamak, renginden bir geçmiş çıkarayım…
Ama önce avuçların…

msd/ağustos2010
giresun

Hiç yorum yok: