8 Haziran 2010 Salı

sabah 9...

sabah 9....

gün taşkınlığını sürdürüyor. oysa kırlangıçlar önceki günün çığlıklarını uykuya yatırmış olgunlaşmayı bekliyorlar. uyuyarak ? evet uyku, kanıksanmış renklerin solukluğuna meydan okuyor. rüyaları taşıyor bilincin benzersiz durağına. rüyaların zamanını düşünüyorum. pencereden sızan ışığı, usulca yüzüme dokunan sessizliği, sessizliği öpüşümü hatırlıyorum. böyle böyle tanışırken geceyle odanın dünyasında, kelimeleri dilime bırakıyorum tadına varmak için. kelimeler, keskin bir acıya birikiyor bekledikçe. odanın sisini kaldırıyor sonra o koku. pencereyi açıyorum. ışığı süzen tülün bir ışık perdesi olduğundan ve dünyayı yansıttığından şüphem yok. başka birşey mümkün, mümkün olduğu başka bir nehre akmanın. sertleşmiş duvarların ve boyalı kafeslerin gürültüsü elimi acıtıyor. acıttıkça bileniyor kelimeler, esrikleşiyor dilim. zaman da akar,usulca, devinir kendi yatağında. pencereyi kapatıyorum, perdeyi de elbet. ışığın bitmesi nedir ki ? yağmur çiseliyor. çıksam ıslanacak kelimelerim biliyorum, acısı karışacak mazgallardan derinlere. asfalt siyahını kendine benzetecek. çıkmıyorum ama biliyorum yuvarlak olmadığını kendi dünyamın. kıvrımlarını, keskinliğini ve dönmediğini... zaman susuyor. ellerimin acısı geçti. parmaklarımda duran hayat izlerini silmeyeceğimi biliyorum. birikiyor. sığmayınca öldürüyorum kelimelerle, kırmızıyı ödüllendiriyorum. siyah bir asfalta dönüşüyor eklentilerim. benzersiz bir yokluğu özlüyorum, içinde çelikten bir zırh ile bekleyen. çatlamayı ve parçalanmayı kanıksıyorum. ıslatılmayı bilincin dudaklarından. başka bir yol arıyorum. öğretilmeden öğreneceğim. kırılganlığı özgürlükle besleyeceğim. biliyorum başka bir zaman mümkün başka çizgiler başka acılar ve elbet şen bir şarkının ezgisi... zaman noktalıyor kelimeleri usul usul. ruhumu perçinliyorum kaygan bir taşın kalbinde. şehri kapattım gün ışığıyla. geceye saklandım. küçük bir çocuk oldum ışık perdesinde. kelimelerim yeşerdi. bileklerimi yaladı ölümcül bir korku. sana sığındım, sıcak kokusuna benliğinin. dinlendim. uyudum. yeşerdi kelimelerim, güçlendi yüreğim. doğrulup hayata karşı inat besledim. bildim başka bir yol daha var. hatırladım. hatırladıklarımı zamana ekledim. bir nefes aldım soluğundan dünyanın. aldım onu da zamana ekledim. çoğaldım çoğaldım... bir korku yaladı bileklerimi ki hiç fark etmedim.


necati subaşı

Hiç yorum yok: